KORONA GÖLGESİNDE ÜRETİM

Koronavirüs salgınının gölgesinde üretim sezonunu açan Antalyalı çiftçi, tedarikteki tüm zorluklara rağmen sera ve bahçelerini yeni koşullara hazırlamaya çalışıyor. ‘Çiftçi ürününü ekmezse hayat durur’ diyen sektör temsilcileri, üretimin desteklenmesini istiyor.

TÜRKİYE Kovid-19 salgınıyla mücadele ederken Antalya’nın tarım alanlarında ise yoğun bir üretim sezonu hazırlığı yapılıyor. Toprağa yeni dönemin tohumlarını atan, ilaçlama yapan, seralarını yenileyen, yaylalardaki üretim ortamını kış önlemlerinden yaz şartlarına geçiren üretici, salgının zorlu şartlarına meydan okuyor. Yaşanabilecek en kötü senaryonun çiftçinin ‘salgın var’ deyip ekim yapmayı bırakması olduğunu söyleyen Antalyalı sektör temsilcileri, tarıma yönelik teşviklerin hızla hayata geçirilmesini istiyor.

GÖZÜMÜZ FİDE DESTEĞİNDE

Tarım Orman Bakanlığı’nın çiftçilere fide desteğiyle ilgili raporu hazırlayıp Maliye Bakanlığı’na sunduğunu öğrendiklerini belirten Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, sektörün gözünün imza bekleyen bu raporda olduğunu belirtti. Alp, “Şimdi tarım alanlarında ekimin tam zamanı. Bir yandan seralar hazırlanıyor bir yandan da yaz koşullarına geçiliyor. Çiftçiye fide ekimi, sulama, ilaçlama gibi rutinleri yerine getirebilmesi için destek çok önemli. Şu anda sahilde konaklayan gezer göçer arıcıların da çiçek açan yerlere gitmeleri, kovanlarına yem vermeleri gerekiyor. Meyve sebze üretimi ve seralarda kullanılan arıların yetiştirilmesi aksarsa üreticinin yıl boyu verdiği emek boşa gider” uyarısında bulundu.

BAKAN’DAN EK ERTELEME İSTEDİK

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin Antalyalı çiftçilerle yaptığı telekonferans görüşmesinin ayrıntılarını da anlatan Nazif Alp, şunları söyledi: “Bakan Bey tarımda borçların faizsiz 3 ay ertelendiğini müjdeledi. Ben toplantıda söz alarak ‘Bu erteleme yetmez, borçların 1 yıl faizsiz ertelenmesi gerekir. Çiftçiye verilecek yeni krediler de faizsiz olmalı. Antalya tarımını destekleyin. Biz Antalyalı üreticiler olarak 83 milyonun gıda ihtiyacını karşılarız. 12 ay üretim yapılan bu kent ülkenin gıda ambarı. Bu özelliğimizi korumak zorundayız’ dedim. Ürünün altın kadar kıymetli olduğunun anlaşıldığı bu süreçte tarım farkındalığı oluştu. Umudu ithalata bağlayamayacağımızı gördük.”

ÇÖZÜM UZUN VADELİ FAİZSİZ KREDİ

Bakan Pakdemirli ile yaptıkları görüşmede üyelerin taleplerini aktarmak için söz alma fırsatı bulamadığını dile getiren Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Vural Şahin, “Biz her türlü koşulda üretmek zorundayız. Buğdaydan şeker pancarına üretiminin ne kadar kıymetli olduğu ihtiyaç oluştukça daha da belirgin şekilde ortaya çıktı. Bu süreçte çiftçinin tohumunu, gübresini, ilacını tedarik edebilmesi ve mahsulünü tüketiciye ulaştırması çok daha zor hale geldi. Üretimin kesintiye uğramaması için çiftçinin yanında tohum üreticilerine, ilaç bayilerine ve tarımla ilgili tüm işletmelere uzun vadeli faizsiz krediler verilmesi hayati bir ihtiyaç.”

MESAİ SAATLERİ DÜZENLENSİN

Şahin sözlerine şöyle devam etti: “Sektördekilerin maliyet yükü teşvik paketleriyle hafifletilmeli. Devlet daha önce yaptığı tanzim satışları bu süreçte yeniden faaliyete geçirmeli. Çiftçilere erzak, maske, eldiven, kolonya dağıtılmalı. Tarım sektörünün tüm paydaşlarının mesai saatlerine hafta içi 9.00–17.00 saatleri arasında açık ve hafta sonu kapalı olacak şekilde düzenleme getirilmesi gerekiyor. Antalya Toptancı Hal’de hijyen tedbirleri alınmalı, giriş çıkışlarda koruyucu sağlık ekipmanları verilmeli.”